HomeGündemKÜMBETLER KÜMBETLER By admin Nisan 12, 2023 Gündem 0 Comments Türklerin İslamiyet’ten önceki dönemlerinden itibaren zengin bir mezar anıtı geleneğinin bulunması, İslamî devirde türbe ve kümbet adı verilen iki özel forma sahip mezar anıtının geniş ölçüde muhafazana yol açmıştır. Türbe ölünün doğrudan götürüldüğü, vurgu kare veya çokgen gövdeli, üzeri daha çok kubbe ile örtülü anıtlardır. Kümbette ise cenazelik, mumyalık veya kripta gibi isimlerle anılan bir bodrum katı üzerinde silindirik yahut çokgen gövde yer almakta, bunun da üzeri içten kubbe, dıştan konik ya da piramidal bir çatı ile örtülmektedir. Kümbet tarzındaki mezar anıtlarında genellikle mumyalama geleneğinin devam etmesi ve bunun için XIII-XIV. Anadolu’sunda daimi sürmüş olması,ölü gömme geleneklerinin ve mezar anıtı fikrinin Türkler arasında ne kadar köklü bir sürekliliğe sahip olduğunu sergilemeyi ilgi çekicidir. Mezar anıtları bazan mimarisinde kümbete uyduğu halde türbe olarak karşılaştığında gibi kümbet tipine uymayan bazı mezar resimleria da kümbet denir. Olanlar içinde en ünlüsü şeklinde kule olan ve dış yüzü sivri çıkışlar halindeki yivlere sahip olan Cürcân’daki Kümbed-i Kābûs’tur (1006-1007). Kümbetin İslam dünyası Türkler’in çoğalmasıyla birlikte ortaya çıkışı kesindir. Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya kadar Türkler’in geçtiği her yerde kümbete rastlamak mümkündür. Büyük Selçuklu Devleti’nin teşvikinden sonra yayıldıkça yayılan kümbet Anadolu’nun fethiyle birlikte Anadolu’da geniş çapta hükümler.Kümbetin İran, Azerbaycan ve Anadolu’da XV. Yüzyıla kadar algılama ve sonuçlara göre geliştirmeleri tamamladığı görülüyor. Josef Strzygowski tarafından ileri yol, birçok sanat tarihçisinin benimsediği hipoteze göre kümbetler, Ön Asya ve Türkistan’daki Türkler’e ait çadır sanatının mimariye geçmiş örnekleridir. Çadırdaki özel kısımlar kümbetlerde muhafaza edilmiş, kumaş ve dokuma karakteristiği mimariye yansımıştır. Sultan ve emîr gibi büyük şahsiyetler için yapılan bu mezar yapılarında çok köşeli ve yuvarlak biçimlileri gövdede olmak üzere bazan dilimli gövdeli veya kare planlı olarak da çeşitlilik göstermektedir. Genellikle iki katlı olan kümbetlerde üst kat planı aynen alt kattaki mumyalık bölgesinde da tekrarlanır.Merdivenle inilen alt kat esas mezar bölümüdür ve mumyalanmış cesetleri muhafaza eder. Kümbetlerde Anadolu dışında rastlanan yapı malzemesi Anadolu’da yerini taşa bırakmıştır. Selçuklu Türkleri’nce inşa malzemesi olarak kullanılan doku parçaları olmadan da benimsenmiştir. Ayrıca sırlı yapı ve çini, tezyinatta vazgeçilmezdir. Büyük Selçuklu kümbetleri genellikle silindirik gövde üzerine konik çatı ile örtülüdür. Daha sonra Azerbaycan ve Batı İran’da çok köşeli kümbetler görülüyor. Büyük Selçuklular’ın İran’daki kümbet geleneği Anadolu Selçukluları’nda da devam etti. Anadolu’daki kümbetler daha çok iki katlı, taştan ve çokgen gövdelidir; ayrıca silindirik gövdeli varlıkları da vardır. Kare planlı kümbetler ancak XIII.yüzyıldan sonra ortaya çıkar. Yüzyılın mimarisi ise kare planlı alt gövde üzerinde çokgen bir üst gövdeden meydana gelen kümbetler yapıldı ve bu tip daha sonra iyice yaygınlaştı. Büyük Selçuklu kümbetleri genellikle silindirik gövde üzerine konik çatı ile örtülüdür. Daha sonra Azerbaycan ve Batı İran’da çok köşeli kümbetler görülüyor. Büyük Selçuklular’ın İran’daki kümbet geleneği Anadolu Selçukluları’nda da devam etti. Anadolu’daki kümbetler daha çok iki katlı, taştan ve çokgen gövdelidir; ayrıca silindirik gövdeli varlıkları da vardır. Kare planlı kümbetler ancak XIII. yüzyıldan sonra ortaya çıkar.Yüzyılın mimarisi ise kare planlı alt gövde üzerinde çokgen bir üst gövdeden meydana gelen kümbetler yapıldı ve bu tip daha sonra iyice yaygınlaştı. Büyük Selçuklu kümbetleri genellikle silindirik gövde üzerine konik çatı ile örtülüdür. Daha sonra Azerbaycan ve Batı İran’da çok köşeli kümbetler görülüyor. Büyük Selçuklular’ın İran’daki kümbet geleneği Anadolu Selçukluları’nda da devam etti. Anadolu’daki kümbetler daha çok iki katlı, taştan ve çokgen gövdelidir; ayrıca silindirik gövdeli varlıkları da vardır. Kare planlı kümbetler ancak XIII. yüzyıldan sonra ortaya çıkar. Yüzyılın mimarisi ise kare planlı alt gövde üzerinde çokgen bir üst gövdeden meydana gelen kümbetler yapıldı ve bu tip daha sonra iyice yaygınlaştı.ayrıca silindirik gövdeli varlıkları da vardır. Kare planlı kümbetler ancak XIII. yüzyıldan sonra ortaya çıkar. Yüzyılın mimarisi ise kare planlı alt gövde üzerinde çokgen bir üst gövdeden meydana gelen kümbetler yapıldı ve bu tip daha sonra iyice yaygınlaştı. ayrıca silindirik gövdeli varlıkları da vardır. Kare planlı kümbetler ancak XIII. yüzyıldan sonra ortaya çıkar. Yüzyılın mimarisi ise kare planlı alt gövde üzerinde çokgen bir üst gövdeden meydana gelen kümbetler yapıldı ve bu tip daha sonra iyice yaygınlaştı. En güzel manzaralar İran’da Büyük Selçuklular zaman verilen kümbetlerden Damgan’da Çihilduhterân (Kırkkızlar, 1054-1055) ve İsfahan’ın güneyi Eberkûh’ta Kümbed-i Ali (1056-1057) Tuğrul Bey zamanında yapılmıştır.Kümbed-i Ali bölgesinde tuğla kümbetlerin aksine taştan yapılmıştır. Çihilduhterân ise Büyük Selçuklu devrinde ragbet gören dairevî planlı tipin öncülerinden olup, tuğladan silindirik gövde üzerine kubbeli bir kümbettir. Kazvin-Hemedan arasında Harakān denilen bölgede bulunan, 1067 ve 1093 yıllarına tarihlenen iki yapı da Selçuklu türbe mimarisinin muhteşem manzarasını göstermektedir. Her ikisi de sekizgen gövdeli, çift kubbeli, tamamıyla tuğladan inşa edilmiş olan kümbetler, köşelerde aynı biçim ve çaptaki silindirik kuleleriyle âbidevî bir etki uyandırır. Ayrıca kitâbeleri ve zengin yapı süslemeleriyle Türk süsleme sanatının hazineleri olup Anadolu’da gerek mimaride gerek taş, ağaç ve çini eserlerde bunlar gösterilmiştir. Yine XI.yüzyıla ait Demâvend Kümbeti aynı şekilde sekizgen planlı ve zengin süslemelidir. Dihistan’da mezarlık alanında yer alan Selçuklu kümbetleri sekizgen ve yuvarlak planlı olup önlerinde küçük hazırlık yerleri ile dikkat çekmektedir. Rey’de 1139 tarihli anonim kümbet yapısının silindirik gövdeli bir yapı olup gövde keskin kenarlı yivlerle çevrelenmiştir. Kare planlı bir örnek ise 1147 tarihli Merâga’daki Kümbed-i Surh’tur. Kırmızı renkli doku tezyinatı ile dikkati çeken bu kümbet Kümbed-i Kırmız diye nitelendirilmiştir. Cürcân dışında Ziyârîler’den Kābûs b. Veşmgîr’in yaptırdığı 57 m. eylem silindirik gövdeli Kümbed-i Kābûs da ilgi çekici bir yapıdır. Çokgen gövdeli kümbetlerden Nahcıvan’daki 1162 tarihli Yûsuf b.Küseyr Kümbeti sekiz kenarlı, piramidal külâhlı bir yapıdır. Plan ve cephe düzenlemesi dikkat dizisi Urmiye’de 1184 tarihli Se Kümbet ise farklı bir denemenin ürünüdür. Gövdesi dışta dairevî, içte kare planlı olarak uygulanmıştır. Kümbet binalarını oldukça zengin olan Nahcıvan’da Selçuklu mimarisi ve tuğla işçiliğini dikkate almaya değer diğer bir eser de 1186-1187 tarihli Mümine Hatun Kümbeti’dir. İçten silindirik, dıştan on kenarlı olarak tuğladan yapılan kümbet her yüzey dar uzun mihrap nişi şeklindeki silmelerle çevrelenmiş, daha yukarı kûfî kitâbe ve mukarnas kornişle sona ermiş, yüzeydeki detaylarlar fîrûze çinilerle renklendirilmiştir.Bu kümbet Anadolu Selçuklu mimarisinde çok benimsenen, ancak bugün yıkılmış olan iki minareli taçkapısı ile büyük önem arzeder. Kule yapısıki yapısıyla bir istisna teşkilatı yapan 1196 tarihli, sekizgen planlı Kümbed-i Kebûd yine Merâga’da piramit çatısı, tuğla mimarisi ve cepheyi kaplayan fîrûze çinileriyle önemli bir eserdir. 13. yüzyıla tarihlenen İran’ın geldiğiki Doğu Râdkân ve Kişmer kümbetleri, yivli gövdeleri ve sivri konik külahlarıyla Türk çadırlarına mimarilerinden dolayı ayrıca dikkati çeken. Selçuklular’dan sonra bölgeye hakim olan Hârizmşahlar’a ait ayakta kalan üç kümbet vardır. Ürgenç’te Fahreddin er-Râzî adına yapılan kümbet (1208) küçük bir yapıya karşılık dış önemi önemlidir.Yüksek kare bir kaide üzerine onikigen şeklinde yükselen piramit bir külâhla örtülmüş olan kümbet tamamen tuğladandır. İçten kubbe ile örtülü olup cephelerinde bitki-yazı süslü terrakota levhalar kullanılmıştır. Anadolu’da Artuklular boyutu ait bilinen bağımsız mezar anıtı yoktur. Dânişmendliler devrinden kalanları kabul edilen mezar anıtlarından bazı bölümlerinin ise tartışmasıdır. Amasya’da Hilfet (Halifet) Gazi Kümbeti bunlardan biridir. Niksar’da yer alan ve XII. Yüzyıl sonlarına tarihlendirilen Kulak Kümbeti sekizgen planlı basit bir yapıdır. Yine Niksar’da yer alan Kırkkızlar Kümbeti, bölge Selçuklu yönetimi zamanında yapılmış olup Anadolu’daki ender tuğla mezar anıtlarından biridir.Pınarbaşı Pazarören’de bulunan ve Melik Dânişmend Gazi’ye mal edilen diğer bir kümbet de tuğla işçiliğiyle dikkat çekmektedir. Saltuklular’a nisbet edilen Erzurum Çifte Minareli Medrese’nin güneyindeki üç kümbetten en büyüğü olan Emîr Saltuk Kümbeti iki renkli kesme taştan sağlam bir mimariye sahiptir. Cepheleri üçgen alınlıklarla nihayetlenen sekizgen gövde konik bir külâhla örtülmüştür. Üçgen alınlıklar arasında yuvarlak kemerli nişler içinde işlenen yılan, tavşan, yarasa, kartal rölyefleri eski Türk hayvan haritalarından gelen sembollerdir. Mengücüklü çerçeveler ait 1196 tarihli Divriği Kamerüddin ve Sitti Melik kümbetleri sekizgen planlı ve piramidal çatılı yapılardır. Sitti Melik Kümbeti gösterişli giriş cephesi ve geometrik desenleriyle dikkat çekiyor.Kemah’ta XIII. Yüzyıl başına tarihlenen Melik Gazi Kümbeti ise yapıdan sekizgen planlı bir yapıdır. Mengücüklü çerçeveler ait 1196 tarihli Divriği Kamerüddin ve Sitti Melik kümbetleri sekizgen planlı ve piramidal çatılı yapılardır. Sitti Melik Kümbeti gösterişli giriş cephesi ve geometrik desenleriyle dikkat çekiyor. Kemah’ta XIII. Yüzyıl başına tarihlenen Melik Gazi Kümbeti ise yapıdan sekizgen planlı bir yapıdır. Mengücüklü çerçeveler ait 1196 tarihli Divriği Kamerüddin ve Sitti Melik kümbetleri sekizgen planlı ve piramidal çatılı yapılardır. Sitti Melik Kümbeti gösterişli giriş cephesi ve geometrik desenleriyle dikkat çekiyor. Kemah’ta XIII.Yüzyıl başına tarihlenen Melik Gazi Kümbeti ise yapıdan sekizgen planlı bir yapıdır. 12. yüzyılda Selçuklu Kümbetlerinin ilki olarak görülebilecek Konya Alâeddin Camii avlusundaki II. Kılıçarslan Kümbeti 1192’den önce yapılmıştır. Kesme taştan, on kenarlı, piramit külâhlı, taş ve çini süslemeli, kitâbeli ve hafif sivri kemerli portal nişi içinde Bursa kemerli kapısı ile bu kümbet Selçuklular’ın ilk araştırma yapılarından biridir. Kayseri’de 602 (1205-1206) tarihli Çifte Medrese’de yer alan Gevher Nesibe Kümbeti içteki kubbe trompları, herkesin akseden piramit çatılı görünümü ile ayrı bir yere sahiptir. Konya Kılıcarslan Kümbeti’nden sonra ikinci defa 1217 tarihli Sivas İzzeddin Keykâvus Kümbeti’nde on kenarlı kümbetle karşılaşılmaktadır.Bu kümbet, tuğla-çini süslemeleriyle de Anadolu Selçukluları’nın ilk âbidevî eseri olarak önem taşır. Anadolu’nun en önemli mezar anıtlarından biri de genel tipolojiden çıktı ve başka bir benzeri olmayan XIII. Gece başına ait Tercan Mama Hatun Kümbeti’dir. Yuvarlak dilimli silindirik gövdeli, onu örten dilimli konik külahlı kümbetin çevreleyen daire yönünde bir nişli bir kuşatma duvarı ile dönüyorür. Kümbet mimarisinin zengin örneklerini veren Kayseri’de Huand Hatun Kümbeti (1238) külliyesi içinde yer almaktadır. Mukarnaslı mermer kaide üzerinde kesme taştan sekizgen planlı ve piramidal külâhlı yapı taş işçiliği açısından önemli bir örnektir. Benzer özellikler 1247 tarihli Çifte Kümbet’te de görülüyor (bk.Kümbet mimarisinin zengin örneklerini veren Kayseri’de Huand Hatun Kümbeti (1238) külliyesi içinde yer almaktadır. Mukarnaslı mermer kaide üzerinde kesme taştan sekizgen planlı ve piramidal külâhlı yapı taş işçiliği açısından önemli bir örnektir. Benzer özellikler 1247 tarihli Çifte Kümbet’te de görülmektedir (bk. Kümbet mimarisinin zengin örneklerini veren Kayseri’de Huand Hatun Kümbeti (1238) külliyesi içinde yer almaktadır. Mukarnaslı mermer kaide kesme üzerinde taştan sekizgen planlı ve piramidal külâhlı yapı taş işçiliği açısından önemli bir örnektir Benzer özellikler 1247 tarihli Çifte Kümbet’te de görülmektedir (bk. ÇİFTE KÜMBET ) .Döner Kümbet iki köşeli, konik külâhlı bir yapıdır.Silindire yakın gövdesi ve Ahlat kümbetlerine benzer üslûbuna bakılarak XIII. yüzyıl sonlarına ait kabul edilmektedir. Figürlü süslemelerin bolca kullanıldığı bu kümbet büyük bir çadırı andırır (bk. DÖNER KÜMBET ). Döner Kümbetin mimarisi, ana hatları ile daha sadeleştirilmiş olarak Erzurum Çifte Minareli Medrese Kümbeti’nde uygulanmıştır. XIV. Yüzyılda tarihlenebilen Gümüşlü Kümbet’le (bk. GÜMÜŞLÜ KÜMBET ) Karanlık Kümbet (bk. KARANLIK KÜMBET) ) aynı tip devamı olan yapılardır. Kayseri’den sonra kümbetlerinin çokluğu ve bakışıyla beğeniyle Ahlat’ta esas karakter olarak silindirik gövde üzerine mukarnas kornişle oturan konik çatılı kümbet yapımı bir tip halinde gelişmiştir.Bu tipin en güzel yöneticisi olarak Ulumbet (1273), Hasan Padişah (1275) ve Çifte (1281) kümbetler konutu (bk. AHLAT ). Selçuklu sonrasında ele alınan kümbetlerden Niğde’deki Hüdâvend Hatun Kümbeti (1312) İlhanlı hakimiyeti zamanında yapılmıştır. Altta bir kaide üzerinde sekizgen gövdeli yapı üstte onaltıgene dönüşmüştür. Figürlü süslemeleriyle dikkati çeken muhafaza altında olması gereken kriptası tam olarak tesbit edilememiştir. Yine bu dönemden Alemşah Kümbeti aynı plan ve süsleme özellikleriyle dikkate değerdir (bk. ALEMŞAH KÜMBETİ ).Gevaş’ta bulunan Halime Hatun Kümbeti ile (1358) onun zengin süslemeli bir benzeri olan Ahlat Erzen Hatun Kümbeti (1396-1397) Karakoyunlular’ın ilk devrinden sekizgen planlı resimlerdir. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey’in Hasankeyf’teki kümbeti (XV. yüzyılın ikinci yarısı), silindirik gövdeli ve miğfer biçimli kubbesiyle inşa edilmiş farklı bir mezar anıtı olupın yanı sıra sırlı yapılar ve çini süslemeleriyle dikkat çekici bir uygulamadır. Ahlat’ta yer alan Emîr Bayındır Kümbeti (1491) silindirik gövdenin 1/3’lük bir kısmı dekoratif şekilli sütun ve kemerlerle açılmıştır. Eretnaoğulları devrinden Kayseri Köşkmedrese avlusundaki kümbet (1339) sekizgen planlı ve piramit külâhlıdır.Sivas’taki Hasan Bey Kümbeti (Güdük Minare, 1347), kesme taştan kare şekli kaide üzerinde tuğladan yüksek bir üçgenli geçiş bölümü üzerinde silindirik gövdeli olarak ele alınmıştır. Karaman’da Alâeddin Bey Kümbeti (1391) içten ve dıştan on iki cepheli bir gövde ve bunu örten dilimli külâhı ile dikkat çekerken İbrâhim Bey Kümbeti (1432) kareye yakın bir plana sahiptir. Beyşehir’de Eşrefoğlu Kümbeti (1301-1302) camiye Çevresi sekizgen planlı olarak ele alınmıştır. Hamîdoğulları döneminden Antalya Zincirkıran Mehmed Bey Kümbeti (1377) sekizgen gövdeli sade bir yapıdır. Osmanlı döneminde mezar anıtları yaygın olarak türbeden yapılmıştır. Bu devrin mezar anıtları içinde az sayıda bulunan kümbet formülü ile mezar anıtları görülmektedir.Bu form, sayısı azalarak XIX. yüzyılın sonuna kadar Anadolu’da sürmüştür. BİBLİYOGRAFYA Suut Kemal Yetkin, Türk Mimarisi , Ankara 1970, s. 28-31, 63-72. Mustafa Cezar, Türklerde Şehir ve Mimarlık , İstanbul 1977, s. 305-369. Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri , Ankara 1986, I-III. Ara Altun, Orta Türk Mimarisinin Anahatları İçin Bir Özet , İstanbul 1988. Oktay Aslanapa, Türk Sanatı , Ankara 1990, I-II, tür.yer. Hakkı Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri , Ankara 1996. Gulam Ali Hatem, İran’daki Büyük Selçuklu Türbeleri (doktora tezi, Ankara 1974). About The Author admin See author's posts Tags:alt başlık Related Posts Dadaşlardan büyük gazze tepkisi HİLALİYE KUR’AN KURSLARI 46. HAFIZLIK İCAZET MERASİMİ YAPILDI Eskiizmirli dadaşlar biraraya geldi About Author admin Add a Comment Cevabı iptal etE-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdirComment:*Name:* Email Address:* Website: Save my name, email, and website in this browser for the next time I comment.